Değişim her zaman ağrılı ve sancılı olur.
Ben bu dünyada yara almadan büyüyen birinin varolduğuna inanmıyorum.
Zaten insan aldığı yaralarla büyür, varolur.
Böylece kaderini yazacak olan kişiliğini kazanır.
Siz sadece yaralarınızdan ve geçmişinizden ibaret değilsiniz.
***
Doktor Deniz:
Çocuklar dertlerini pek konuşarak anlatmazlar.
Onların dili oyundur, sözcükleri de oyuncaklar.
***
Meliha Hanım ile terapisinden:
- Meliha Namık Bey ilk karısını da döver miymiş?
- Yok. Hiç dövmezmiş.
- Sana gelince ne oldu?
- Bilmem.
- Hani biraz önce duygularımızın anadilini anlatmıştım ya.
Hani senin duygularının anadili de acıydı ya.
İşte o acı senin anavatanın olmuş.
Sadece sende değil, bu durum hepimizde böyledir.
Ne öğrendiysek, eskiden beri nasıl hissettiysek yine öyle yaşamak isteriz.
- Neden?
- Güzel bir soru. Neden?
- İnsan hiç kendine zorla acı çektirmek ister mi?
- Biz ruhumuzun ne aradığını bilmeyiz ki.
Çocukluğumuzdaki gibi o bizi kolumuzdan tutup alışkın olduğu yola çekip götürür.
Bize de bunlara tesadüf ya da kader demek kalır.
Hiç farketmeden çocukluk acılarımızı tekrar tekrar yaşatırız kendimize.
***
Benim derdim senin hakkındaki her şeyi bilmek değil. Benim derdim seni sana affettirebilmek.
***
- İnsanın hem yüreği dağlanıp hem de rahatlar mı? Ben buraya her geldiğimde böyle oluyor doktorum. Kaçtıklarımla kucaklaşırken buluyorum kendimi.
OGM Pictures, Gülseren Budayıcıoğlu
Yorum Gönder