Annelerden saklanan bütün sırların enkazında kalıyor evlatlar. Enkazından baktığı bu son anda, keşkelerin sığınağında. Keşke bilebilseydi, balkondaki anne, keşke bunların hiçbiri olmasaydı.
Şehirlerarası otobüsler, düşünmek için hep iyi zamanlardı.
Artık o ne zaman uyandı, benim olmadığımı nasıl gördü hiç bilemedim. şimdi öyle bilmiş bilmiş anlatınca şimdi sen de sandın ki yengem nasıl da fentliymiş. Şimdi ben sana olanları şimdiki aklımla anlattığımdan öyle. Sonra çocum, tabi ben de daha 14 yaşında sabi çocuk. Şimdi o yaştaki kızlar sokakta top koşturuyor. Sonradan duydum ben, o oğlan kendini orda ağaca asmış. Eeee, cahillik. Kaçırılan kız geri mi gelirmiş. Hadi geldin, kim inanır ay kızım senin temiz olduğuna. Kimseler inanmadı. Yedi ay damda yattım. Sonra dört çocuklu elli yaşında bir adam istemiş. Vermişler. Onbeş yaşındaydım gelin olduğumda. Adar,' ne bilsin işin içyüziinü. Beni gelin aldı, dul kadın diye göremeden falan. Baktı ben temizim, sabaha davul zurna çaldırdı köyün meydanında.
Al tencereye, bir sıra kayısı, bir sıra şeker. Öyle öyle diz. Bir gece beklesin. Sabaha süz güzelce, soğut. Canın.nasıl çekerse süsle. Olsun sana kayısı şurubu. Ondan sonra çocuğum, zaten işi kaydı yoktu bu oğlanın. Aşkla yenen aş başa taç olurmuş, aşksız yenen aş başa taş olurmuş... Ama gençlik. İki çıplak bir hamama yaraşır diyor insan. Al sen portakal şurubu iç şimdi. Ben seni gör diye getirdim, yaptım gördün, bunu anca yarın içeriz artık. Bu baktı olmuyor. Bir gün ben neye uğradığımı bilemedim, biri kolumu ağzımı tuttu, götürdü. Kendime bir geldim çocuğum, dağdayız. Baktım, nasıl ederim, nasıl yaparım. Erkek kandırmak kolay ay çocuğum. Babam beni napar diyorum içimden. Dedim kendi kendime ben namusumu kurtarayırn, giderim babama böyleyken böyle derim, ne olacaksa gönülle olur. Buna dedim ki bak benim de gönlüm sende. Ama bu iş böyle olmaz. Ben düğün dernekle sana gelmek isterim. Gel sen bana ilişme. Kandı. Dağda, dizime yatırdım ben bunu. Saçıyla usul usul oynarken uyudu. Ordan usulcacık kalkıverirsin çocuğum, nasıl koştum köye kadar bilemedim.
Hırs, görü gözden alıyor.
Beyin, hala bacağının artık onda olmadığını kabul etmiyor, edemiyor.
Limonun kökleri hiç gelmez üşümeye, tıpkı insan kalbi gibi.
Kalbin Limon Hali, Elif Ayla, Hayy Kitap
Yorum Gönder