Fadime'nin Hikayesi - Gönül Dağı



 "özgür bir birey"


Öfke Bozkır'ın güneşi gibidir derdi babam, tozu ayrı yakar güneşi ayrı. 

Ben o öfkeyle ne zaman tanıştım, hatırlamıyorum. 

Anamın öldüğü gün müydü, yoksa daha önce miydi hiç bilmem?

Babama elektrik kontağını yaptır dediğimi hatırlıyorum, defalarca yaptır dediğimi. 

Daha sonra dağ köylerine gidişini, doktor lazım olunca doktor, diş hekimi lazım olunca dişçi oluşunu.

Ama bir eve baba olamayışını ve sonra o yangını hatırlıyom anamın o güzel yüzünün alevler arasında soluşunu hatırlıyorum.

Hatırlıyorum içimde çıkan o koca yangını hatırlıyorum. Ben anam ölünce kör oldum.

Bir öfke kapladı gözümü ömrüm boyunca dinmeyen bir öfke.

- Senin yüzünden! Sen öldürdün onu!

Bne Fadime dişçi Musa'nın kızı Fadime. Pembe ananın kızı Fadime. 

Bu hayat bize çok şey öğretti. Benim nasibime de acı, öfke ve pişmanlıklar düştü. 

Bir şeyi çok iyi anladım ki her acı bir parçamızı alıp götürürmüş toprağa.

Her acı bizi yavaş yavaş öldürürmüş.


**************


Demiştim ya hani her acı bir parçamızı alıp götürür diye 

tıpkı bir baltanın ağaca vurduğu darbeler gibi vurur vurur... vurdukça derinleşir. derinleştikçe biraz daha yaklaştırır ölüme.

Yıllarca içimde biriktirdiğim öfke, o acı dolu öfke duz gibi yaktı içimi.

Dudaklarım çatladı. İçim kurudu belki. Ama hani derler ya yaşattığını yaşatmadan önce ölmezmiş insan.

Bne de yaşadım. Babamı suçlarken yıllarca bir gün

masumken suçlanmanın ne demek olduğunu anladım.

Öfkenin ne kadar tatlı olursa olsun dilin nasıl hasrete dönüştüğünü anladım.

İnsanı nasıl çaresiz bıraksıtğını elini kolunu nasıl bağladığını anladım ve ben evladın ne demek olduğunu anladım.

Babama yaşattığım hasreti şimdi kızıma yaşatacağımı anladım. Ama gözüm arkada kalmayacak biliyorum. 

Çünkü onu emanet edebileceğim en güzel yere emanet edip gideceğim.


UyarlamaMustafa Çiftçi'nin Hikâyelerinden
SenaristAli Asaf Elmas Mustafa Becit





YORUM BIRAK

Daha yeni Daha eski