Sema, celal sahibi rabbin bir ululuk göstergesi olmanın yanısıra kişiyi Hak yolunca Hakk için avlamak üzere bir av kuşu gibidir. Sema ancak hal sahibi olan kişilerin kalp temizleyicisidir. Sema, gerçekleri örten ve gerçeklerden kaçan ve her şeyi inkar etmeyi mezhep edinenler için yasaktır, haramdır. Sema, ancak aşkı kendine mezhep edinenlere helaldir.
Alemde ne varsa aşkta vardır.
Aşk, kelime olarak; Hindistan'da yetişen ve adına "aşaka" denen sarmaşık cinsinden türemiştir. Aslı ışk'tır, Türkçe söyleyişte aşk olarak telaffuz edilir. Her sarmaış cinsinde sarıldığı ağaç gövdesinden istifade etme ve ondan gıdalanma tabiatı vardır. Fakat aşaka sarmaşığı, sarıldığı ağacı beş-altı sene içinde emerek tamamen yok eder ve onun yerine kendi kaim olur. Aşk, aşıkı sarar, yok eder aşıkın yerine, aşk kaimdir. Artık aşıktan söz edilmez, konuşulan sadece aşktır.
Allah'a şiddetli muhabbeti olmayanların mü'min sıfatlarında noksanlık vardır.
Gül bübüle bülbül güle handane münasip;
Dil dilbere, dlber dile fettane münasip.
Gül mevsimi gelmiş ne çıkar, derde deva yok.
Gülyağını eller sürünür çatlasa bülbül.
Cenab-ı Hakk idrakleri de kullar arasında paylaştırmıştır.
Velilerin ezevki ve derecesi farklı olduğu için velilik farklı tezahürler gösterir. Kısaca Allah, tecellisini tekrar etmediği için, velilerdeki tecellisi de farklı olur. Bu bakımdan Hz. Mevlana Hz. Şems'e olan iştiyakını, özleyişini zaman zaman dile getirir. Ve der ki: Cümle yani bütün varlık maşuktan ibarettir, aşk ise perdedir. Diri olan ancak maşuktur, aşk ölüdür.
Ben ben değilim, ben dediğim sensin hep;
Canım dediğim, ten dediğim sensin hep.
Fuzuli Mecnun'un ağzından Leyle'ya hitaben diyor ki, Eğer sen sen isen ben neyim? Ben artık olmamalıyım.
Sen çıkarsan aradan,
Kalır seni Yaradan.
Fuzuli, aşkın 1can" pahasına elde edildiğini ve aşkın kemaline ermenin canana can feda etmekle mümkün olabileceğini söyler. O can pahasına alınan şey ise yardır. Yarimin nuru etrafımda bulunmazsa ben nasıl önümü ardımı görebilirim.
Eski zamanlarda aynalar, metal yüzeylerdne yapılırdı. Cam arkası sırlı ayna daha sonra çıkmış bir tekniktir. Havadakş nemden etkilenir; silinmez, tekrar parlatılmaz ve clalanmazsa paslanır ve göstermez olurdu. İşte gönül aynasına hakikat sırlarının aksedebilmesi için gönlün her türlü pastan silinmesi gerekir. "Her şeyin bir cilası varıdr; kalbin cilası da zikrullahtır." Gönül kirlerinin silinmesi Allah'ı çok anmak ve O'nu zikretmekle olur.
Tövbe eden, o fiili hiç işlememiş gibi olur.
Mesih: Meshederek iyi eden manasıa gelir.
İstisna etmeyi ihmal eden -lisanen 'İnşallah!' demeyen niceleri vardır ki onların canı Hakk'ın hakikatiyle 'eş' olduğu için, lisanları söylemese de gönülleri daima 'inşallah'la beraberdir. Onları kastetmiyorum."
Eğer bıçakta kesme, ateşte yakma, suda boğma hassası olsaydı, ateş Hz. İbrahim'i yakardı, ama yakmadı; bıçak Hz. İsmail'i keserdi, ama kesmedi; su Hz. Nuh'u boğardı, ama boğmadı.
Kur'an müminler için şifadır, Kur'an okuyunuz.
Ya Rab, Seni seba etmeyi terk etmek, seni sena etmektir.
Manasız rüyalar şeytanın gösterdiği rüyalardır. Euzu besmele çekip kimseye bahsetmemek gerekir. Rüyalar mutlaka ehline anlatılmalıdır.
Sihir de keramet de fizik kurallarına uymayan, yani, sebep-sonuç ilişkisi olmayan olgulardır. Fakat sihrin kaynağı insanın aklı, ilmi ve gayretidir. Kerametin yegane kaynağı ise Venab-ı Hakk'ın lutf u ihsanıdır.
Dinle Neyden, Ömer Tuğrul İnançer, Sufi Kitap
Yorum Gönder