"Eğer yolda biri bana gülümserse, intihar etmeyeceğim".
Yalnız bir adam, mecburen ayrılmak istediği bir yaşam ve o yaşama tutunmayı sağlayacak küçücük bir sebep... Tebessüm, sadece bir tebessüm. "Mutsuzluğumu farketmelerine, benimle ilgilenmelerine, üzüntülerimi dinleyip beni teselli etmelerine gerek yok, yalnızca gülsünler başka bir şey istemem. Öyle herkesin gülmesine de gerek yok, sadece biri, herhangi biri... yeterli." der gibi.
"Allah'ım bu nasıl yalnızlık" demeden geçemiyor insan.
Üzüldüğünüzü hisseder gibiyim. Hatta kiminiz kendi yaşlılığını da düşündü, "Yalnız kalır mıyım, ben de intiharı düşünür müyüm?" dedi içinden.
Tebessüm deyip geçmemek lazımmış, hiç tanımadığımız bir insana tebessüm etmek hayat kurtarabilirmiş.
Herkesin ilgiye ihtiyacı var. Duygusal insanların ise diğerlerine göre daha fazla.
Sıkıntılarımızı arkadaşlarımıza bile anlatamadığımız bir çağdayız ki bu nedenle insanların terapiste gitme ihtiyacı arttı ya da bu örnekte olduğu gibi karamsarlığına, ümitsizliğine yenik düşerek hayatına son vermeye kadar gitti. Çok acı bir durum, utanmamız ders çıkarmamız gereken.
Yüzyıllar önce ahlaken bozuk bir toplumun değer yargılarını tamamen değiştiren bir örneğimiz var. Üstelik bunu 23 yıllık peygamberlik zamanında başardı. Tebessümün önemini anlatan hadislerini sizlerle paylaşıyorum ve bu olayı okuduktan sonra tebessüm konusunda hassasiyet göstereceğinizi düşünüyorum.
Alemlere rahmet iki cihan serveri Efendimiz bize sadakayı çok vermemizi telkin etmektedir. "Verecek bir şeyimiz yok Ya Rasülallah" diyenlere de "İnsanlara tebessüm etmeniz de bir sadakadır" buyurmuşlardır.
"İki mü'min karşılaşıp müsafaha (tokalaşmak/el sıkmak) ettikleri zaman, aralarında yetmiş mağfiret taksim edilir. Bunun altmışdokuzu güler yüzlü olanındır." (İhya-u Ulumid-din. c/2, sf: 179.)
su düşü
Yorum Gönder