Merkezinde Allah'ın olduğu yüreğe sahip birini seveceksin. Ve öyle seveceksin ki, ondan daha çok sadece Allah'ı seveceksin.
Öyle bir şey olacak ki sevmek, satır aralarındaki tanım olmaktan çıkacak. Sen de ete kemiğe bürünecek. Gören, işte bu adam/kadın seviyor diyecek. Sevmen, dıkunulabilir görülebilir, duyulabilir bir şey olacak. Somutlaşacak. Yanında taşıyacaksın yüreğinden alıp bazen.
Sen varken çayı açık içerdimgözlerini göreyim diye, sen gittin zehir gibi bir çay boğazmda, gözlerinin karşımda olmadığını görmeyeyim diye.
Canım cennet çeksin diye sanki gözlerin...
Ayrı Ayrı Eriyen Sevdalar'dan
Elif'in dünyaya verdiği anlam gibi yağıyor kar gökten.
Bizim gibi birbirimize değmeden,
Bizim gibi ayrı ayrı eriyerek...
Ne sensiz bu dünya gözüme görünsün, ne de sensiz gözüme bir ömür bürünsün...
Cennete gider misin deseler,
soracağım ilk şey 'sana yakınlığı' olurdu herhalde.
Kayboluyorum'dan
Duam bu ya;
bu dünyada vuslat nasip olmasa bile
ahiretime yazılasın istiyorum...
Neyi dert edindiyseniz kaderiniz de o şekilde yazılmıştır.
Sevda, senin sevdiğin bir şarkıyı dinlerken,
senin de o şarkıyı dinliyor olma ihtimaline bağlanmaktır..
Eğer'den
ve okuman için değil sensiz yaşayabilmek için yazdım,
sensiz geçen saniyeleri senle doldurmak için...
Seni özlemek yalnızlığın dibi.
Sorun'dan
Allah'a dönüp ne büyük bir derdim var diyeceğimize ,
derdimize dönüp ne büyük Allah'ımızı var diyelim.
Ne dert kalır geriye ne de bakmak geriye...
Yazılan her sevda Rabb'in yüreğe bir lütfudur çünkü.
Sevmek sadece bir ylda vuslata ermek için değil,
bazen kavuşamasan da eyvallah deyip yüklenebilmekti sevdayı.
Bıraktığın her haram sevda, Helaline yaklaştırır.
kimi seveceğini seçemiyormuş insan.
Hikmet Anıl Öztekin, Yakamoz Yayınları
Yorum Gönder