Bazen eşler sıkıldığı eşinin dikkatini çekçek için onu kıskandırmaya çalışır. Bu bazen işe yarar bazen işe yaramaz.
Eğer sevgi hala oradaysa, kıskançlık bir adrenalin etkisi yapar.
Kıskanç kişiler kıskançlığın verdiği acılara dayanamayıp her türlü alçaklığı yapmaktadır. Tıpkı hainlerin yaptığı büyük alçaklık gibi.
Başarılı insanların her zaman düşmanları olur.
Hiçlik duygusu kıskançlık yapar mı?
Kişinin içinde boşluk oluştuğunda, kendisini iç dünyasında bir hiç olarak hisseder, çünkü boşluk hiçlik hissine neden olur. O yüzden de birey kendisini değersiz hisseder ve bu değersizlik hissi kıskançlığa neden olur.
Kıskanç insanlar mutlu olur mu?
Kıskançlık dolu kalp gülümseyemez ve mutlu olamaz. Mutlulukları sahtedir.
Hayatı belirleyen şey dış dünya değil, iç dünyadır.
İnsanlar başkalarının hayatlarını kıskanıyor ama onların ne kadar acı çektiklerini bilmiyorlar.
Eğer bir insan bir şeye sahipse öteki ise değilse, bunun evrensel nedenleri vardır, çünkü evrende hiçbir şey rastgele değildir. Kişi kıskandığı şeyi elde etmek için doğal bir olasılığıa sahp değilse, elde ettiği taklitler onu mutlu edemez.
Kendine gerçekten saygı duyan ve kendini gerçekten seven insan kimseyi kıskanmaz.
Şüphe Transfer Nedir?
Kendine olan şüphelerin seni rahat bırakmıyor ve onlardan kurtulmak için onları sevgiline transfer ediyorsun. Artık sevgilinden şüpheleniyorsun ve bu da seni rahatlatıyor.
Kafadaki her şey unutulunca kalpteki her şey anımsanmaya başlar.
Sen kalbin dünyasına varınca özgüvenin tavan yapacaktır, çünkü kalbin dünyası mutlak güven demektir.
Kalbin dünyasında tüm şüphelerin sonra edecektir, kafa güvenin ne olduğunu bilmediği gibi kalp de şüphenin ne olduğunu bilmez.
Kıskançlıktan özgürleşmenin anahtarı doğru anlayıştır.
Bir kere Tanrı'yı inkar eden herkes Tanrı'yı kıskanmaktadır.
Birey bir üst basamağa geçince üstte daha az altta ise daha çok insan olur. Bu mutluluk vericidir.
Gerçek şu ki eğer insanın hayatında ebedi öz eksikse, insan da eksiktir. ve o zaman her şey eksiktir. Bu eksikliği gidermek içim insan doğru şeyleri umut etmelidir. Doğru şeyleri umut etmek, ebedi öze ulaşmak için umut etmek demektir.
Değersizlik hissi herkese toplum tarafından dayatılmıştır.
Kıskançlık insanı kendinden uzaklaştırır, çünkü birey sürekli kıyaslama yapar ve olmadığı şey olarak davranır.
Esneklik kazanmadan kıskançlıktan asla kurtulamazsın.
Kıskançlık olgusuna özgüven eksikliği, öfke, kaybetme korkusu, şüphe ve endişe eşlik eder. Haset olgusuna ise pişmanlık, aşağılık duygusu, suçluluk, duyguların onaylanmaması ve hırs eşlik etmektedir.
Bebek her istediği an annenin göğsüne ulaşamaz. Bu nedenle bebek engellenmiş hisseder. İkincisi, bebek annenin memesini emerken ve mutlu bir şekilde beslenirken doğum öncesi anne rahmindeki sıcaklığı ve güvenliği anımsar.
Eğer aile ortamı bireye yuva hissi vermişse kişi karşılaştığı insanda da bu yuva hissini aramaktadır. Çünkü herkesin en büyük özlemi ebedi yuvaya olan özlemdir. İnsanoğlu farkında olmadan terk ettiği ebedi yuvayı aramakta ve benzerlik bulunca mutlu olmaktadır. Bu mutluluk onun aşık olmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak herkes ebedi yuvaya dönmeyi arzulamaktadır.
Akif Manaf, Avrupa Yakası Yayınları
Yorum Gönder