Gönül Dağı 21. Bölüm Altı Çizili Satırlar



Keriman'ın Hikayesi

Bozkırda hayaller çeşit çeşittir. Kiminin hayalleri bozkır kadar uçsuz, kiminin hayalleri dağlar kadar büyük, kiminin hayalleri de bu sapsarı toprkalar kadar mütevaziydi. Ben galiba üçüncüsüyüm. Kendimi bildim bileli gelinlere özendim hep. O beyaz gelinlik sanki bir meleğin peleriniydi gözümde. Oyunlarım bile hep evcilikti. Mutlkaa bir gelinle bir damat olur, mutlaka bir yuva kurulur ve mutlaka o yuvada hep mutlu olurlardı. Benim beklediğim prens beyaz atlı değildi, kahverengiye de razıydım hatta atı olmasa bile olurdu benim için. Beklemek gronik bir rahatsızlıktı ve ne yazık ki tedavisi yoktu. Sonra bir mucize gibi o çıktı karşıma: Selami. Beyaz bir atı yoktu ama o kadar güzel bir kalbi vardı ki... O benim içimde kimsenin göremediği  Keriman'ı gördü, O gerçek Keriman'ı gördü. O hayalini kurduğum düğün sonunda gelmişti. Ama ben içimdeki başka bir Keriman'a yenildim. Naciyeleri, Cevriyeleri çatlatmak isteyen Keriman'a. 

Ben Keriman. Küçücük dünyasında küçücük hayalleriyle mutlu olmasını bilen Keriman. Bu hayat bana onu bile çok gördü. O küçücük dünyayı kurmama, küçük hayallerimle mutlu mesut olmama bile imkan ermedi. Bu hayatta ne öğrendim derseniz bağa insanın neyi çok isterse onunla sınandığını öğrendim. Beklemeyi öğrendim ve bazen beklemenin yetmediğini öğrendim. Şimdi burada, bu kasabada, zamanın donduğu şu anda sevdiğim adamla son bi şans kovalıyom son bi şans bu küçücük yuvayı kurmak için son bi şans.


Neşet Ertaş:  "Aşkınan koşan yorulmaz."


Demiştim ya hani insan neyi çok isterse onunla sınanır diye. Ben çok bir şey istemedim ama bir şeyi galiba çok istedim. Ama naparsınız ki bu boz toprakların en büyük adetiymiş beklemek. Kimi anasını beklermiş kimi babasını, kimi sevdiğini, kimi de çocuğunu. İnsan, en çok kimi beklerse o gelmezmiş bu topraklarda.  İnsan, en çok kimi beklerse en çok oradan yaralanırmış. 

Ben Keriman, Keriman Yavru. Hikayem ne bilmiyom, bekleme hikayesi mi yoksa bir kabulleniş mi? Bu hikayeden almam gereken dersler neler hiç bilmiyom. Bildiğim bir şey varsa naparsan yap acizsin. İstemek senin elinde ama oldurmak değil. Kendimi ibldim bileli iki yaram var. Biri beklemek yarası biri yalnızlık yarası. Beklemeyi bırakıyorum artık ama yalnızlık bir ömür yakamı bırakmayacak.


UyarlamaMustafa Çiftçi'nin Hikâyelerinden
SenaristAli Asaf Elmas Mustafa Becit


YORUM BIRAK

أحدث أقدم