Sedat Buket İlan-ı Aşk (Sıcak Saatler)



- Yeniden savaş muhabirliğine dönmek de neyin nesi?

- Cevdet'in zevzekliği. Öylesine söylenmiş bir laftı. Ciddiye alman gerekmiyor. 

- Eğer sen söylemişsen alırım. 

- Buket! Bu dünyada herkes her dakika bir sürü şey söylüyor. 

- Ve onların çok azı söylediklerini yapıyor, yani senin gibi.

- Buraya benim istikbalimi konuşmak için mi geldin?

- Hayır.

- Neden geldin?

- Geldim çünkü... Seninle konuşmak niye bu kadar zor. 

- Hayret! Ben de aynı şeyleri senin için düşünüyordum.

- Sedat!

- Bak! Bak ben burada bütün gün ifade verdim, anladın mı? 

- Üstüne üstlük senin sorularına katlanamam. 

- Sedat dedim!

- Takıldığım şu lanet yerde bile senden rahat yok.

- Ya sen! Sen sanki gittiğim yerde bana rahat veriyor musun ha veriyor musun? Olmasan bile bir şey farketmiyor. Lafların tavırların gelip karşıma dikiliyor.

- Bu benim suçum değil ki?

- Ortada suç falan yok gerizekalı. 

- Ne dedin sen?

- Bana aptal numarası yapma. 

- Kim? Ben mi?

- Evet ikimiz de. Bu daha ne kadar devam edecek ha?

- Neden bahsediyorsun?

- Pekala biliyorsun. Bütün kavgaların, bitip tükenmeyen didişmelerimizin ve bunlar olmadan nefes alamaz hale gelişimizin nedeni Sedat. Bütün  bunların  nedeni... belki de bütün bunlar... bunlar birbirimize çok daha önce söylememiz gerekip de yani ne bileyim ben... söyleyemediğimiz içindir ha.

- Buket... ıhh... Buket...

- Sedat?

- Buket ben ıh ben ım ben seni çok seviyorum.

- Ben de seni çok seviyorum salak. (müzik) Lanet herif. Ben de seni çok seviyorum. 









YORUM BIRAK

أحدث أقدم