Dinle! Şu neyin nasıl şikayet ettiğini, ayrılıklardan nice hikayet ettiğini...
Kuran'dan bazılarını hidayete bazılarını delalete sevkeder.
Hz. Ali (r.a), "İlim bir nokta idi, onu cahiller çoğalttı." buyuruyor.
İlim okuma ile değil dinleme ile öğrenilir.
Peygamber Efendimiz (as) "Ey Müminler! İnsanlar sizin söylediklerinize değil, yaptıklarınıza bakarlar."
Siz bildiğiniz ile almel edin, Allah bilmediğinizi öğretir.
Kur'an-ı Kerim'de besmelesiz başlayan tek sure Tevbe suresidir ki o da B ile başlar. Mevlevi'nin ilk onsekiz beytinin son kelimesi vesselamdır. Yani Besmele'nin B'si ile başlayan ilk onsekiz beyit Besmele'nin bitiş harfi M ile biter.
Peygamber Efendimiz hurma direğini kucakladığında, direk tıpkı ağlayıp ağlayıp da anasının kucağına çıktığı zaman susan ama eski ağlamasının tesiriyle nefesini hıçkırıklı olan bir bebek gibi hıçkırıyordu.
Ve hala orada... Ve birkaç adım ötesinde de Resulullah (sav)... Ayrılmadı...
Mevlevi ayininin dördüncü selamında, semazenlerin semahanede dolaşmayıp hep aynı noktada kalarak sema etmeleri de tevhid noktasında ayak diremenin sembolize edilmiş halidir.
Ney dokuz boğumlu, insanın ana rahmindeki hayatı dokuz aydır.
Neyde 7 delik vardır. İnsanda iki göz, iki kulak, iki burun, iki burun, bir ağız. Ve asli maddesi kamış olan kalem, Cenab-ı Hakk'ın bile Kalem Suresi 1. ayette "nun ve'l kalem" diye ismine yemin ettiği bir yüce alet idi.
Hak dostlarından bahsedilen meclislere Hakk'ın rahmet ve mağfireti yağar." buyurulmuştur.
Fitnelerin eşinden kurtulmak ancak aşkla mümkündür.
Ana babanın yavrusu üzerindeki şefkat ve merhameti, Resulullah'ın ümmeti üzerindeki şefkat ve merhametinin ancak zerresidir.
Allah, velilerini (hepsini değil de ) diğer kullarının nazarından kıskanarak gizlemiştir. Bu kıskançlık bizim kul olarak eksikliğimizden kaynaklanan kıskançlığımıza benzemez. Bu halin gerçek adı "gayyuriyet"dir ki ancak Zat-ı İlahiyeye mahsustur. (Beni en çok etkileyen satırlardan biri de budur.
İşte büyüklük 'ben'den geçip Onun çeng'i ney'i gibi olabilmektir. "Benim öyle kullarım vardır ki, attıkları adım da, gördükleri de, duydukları da, yaptıkları da Ben gibidir." (hadis-i şerif)
Gölgenin yol göstericiliği ile güneşi bulmak yolunda çok dikkatli olmamaız gereken bir husus var.
Bu yola girerken yani bir yol gösterici arama yoluna girerken, hasedi, kıskançlığı bırak. Çünkü haset, kıskançlık, çekememezlik şeytanın halidir.
Toprak ol. Yani toprak gibi tevazu sahibi ol.
Hz. Sultan Veled: Ben Allah'ı sevenlerdenim, onun için yüzüm sarı, ama sen Allah'ın sevdiklerindensin, mauş makamındasın. Onun için yüzün daha pembe." İşte böyle bir yüce Sultan Veled Hazretleri.
Dinle Neyden, Ömer Tuğrul İnançer, Sufi Kitap
Yorum Gönder