Gizemli Nehir'den Altı Çizili Konuşmalar

Konusu: Jimmy, Sean ve Dave isimli üç küçük çocuk caddede hokey oynadıkları sırada polis görünümündeki kişiler tarafından oyunu bırakmaları için uyarılırlar. Bu sert görünümlü adamlar Dave'i arabalarına alıp küçük çocuğa günlerce cinsel tacizde bulunurlar. 

Bu olayın üzerinden 25 yıl geçmiştir. Küçük çocuklar artık büyümüş, bu süreçte de görüşmemiştirler. Jimmy'nin esrarengiz bir şekilde hayatını kaybeden kızı, eski dostları tekrardan bir araya getirir. Artık bir polis olan Sean cinayetin ardında yatan gizemleri çözerek çocukluk arkadaşına yardım etmeye karar verir. Ancak bu cinayetteki esrar perdesi, arkadaşlıklarının ilk yıllarına kadar uzanan bir dizi gizemi doğuracaktır. 

Akademi Ödülleri'nde temel kategorilerin hepsinde Oscar'a aday gösterilen filmin yönetmen koltuğunda Clint Eastwood bulunuyor.
Senaryo Cheryl Kaye Tardıf'ın Gizemli Nehir kitabından uyarlanmıştır.
Benim yorumumu merak ediyorsanız:
Gizemli Nehir (Mystic River) ölmeden önce izlenecek filmler arasında olmasa da izlenmeye değer bir film. Dave'e çok haksızlık ediliyor. Hem çocukken kaçırılıp taciz ediliyor, hem de en yakın çocukluk arkadaşı kızının katili olduğunu düşünerek suçu ispatlamasa da onu öldürüyor. Üstelik diğer çocukluk arkadaşları bu cinayeti görmezden geliyor. Karı-koca, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar.

Jimmy Markum kızının vefatından sonra Sean Penn'e ifade verirken:

Katie için söylenebilecek bir tek şey vardı, küçükken bile. O kız çok düzenliydi.

Hapisten çıktığımda Marita öldükten sonra küçük kızımdan, hapiste olduğumdan daha fazla korkuyordum. En çok onu seviyordum çünkü o gece o  mutfakta otururken dünyada kalan son iki kişi gibiydik. 

Unutulmuş.

İstenmeyen.

Bu beni öfkelendiriyor çünkü onun için ağlayamıyorum. Kendi kızım ve ağlayamıyorum.

Jimmy: Şu anda ağlıyorsun.

- Evet.

Ona bir kez daha sarılmak isterdim. Daha 19 yaşındaydı!

Harris'in, sevgilisi Katie'ye olan aşkını anlattığı sahne:

- Onu çok seviyordum. Bir daha böyle hissedemeyeceğim. Bu iki kez olmaz.

- Çoğu zaman hiç olmaz.

Bu iki kez olmaz ve çoğu zaman hiç olmaz sözleri beni çok etkilemişti. Ben de aşık olamayanlar grubundayım.

Sean Penn ile Jimmy Markum arasındaki konuşma: 

- Dave'i en son ne zaman mı gördüm? 25 yıl önce bu sokakta, o arabanın arkasında. Bazen düşünüyorum da o arabaya üçümüz bindik. Ve tüm bunlar sadece bir rüya.

- Rüya, evet. Gerçekte hala bir kilere kapatılmış 11 yaşında çocuklarız ve kaçsaydık hayat nasıl olurdu diye hayal ediyoruz.

- Belki de haklısın.

- Kim bilebilir.

Konuşmada bir de Jean'in Jimmy'ye söylediği cümle dikkat çekici: "Celeste Boyle'a da ayda

500 dolar mı göndereceksin?". Jimmy'nin Dave'in katili olduğunu bildiği halde onu adalete teslim etmemiştir. (Jimmy öldürdüğü insanların ailesine ayda 500 dolar göndermektedir.)

Jimmy ile eşi Annabeth'in eşi Jimmy'nin Dane'i öldürdüğünü öğrendiği sahne:

- (Annabeth) Dün gece kızları yatırdığımda ne kadar büyük bir kalbin olduğunu söyledim. Katie'yi ne kadar çok sevdiğini çünkü onu senin yarattığını ve bazen ona olan sevginin sana kalbin sevgiden patlayacakmış hissini yaşattığını söyledim.

- (Jimmy) Lütfen sus. 

- (Annabeth) Babalarının onları da o kadar çok sevdiğini anlattım. Dört kalbinin olduğunu hepsinin dolu olduğunu ve sevgiyle acıdığını ve endişe etmemiz gerekmediğini anlattım. Ve babalarının sevdikleri için gereken her şeyi yapacağını. Bu asla yanlış değil. Asla yanlış olamaz. Babaları ne yapmak zorunda kalırsa kalsın. Ve o kızlar huzur içinde uyudu.

İyi seyirler.