Aşk Mektupları'ndan Altı Çizili Satırlar

Etmek istediğim sözleri sessizliğin ta kalbine koyuyorum; çünkü sessizlik tüm söylediklerimizi sevgiyle, hevesle ve inançla saklar. ve sessizlik de dualarımızı, ya nereye istersek oraya taşır ya da Allah'a götürür.

Bir insanın hayatının, Tanrı ona benimki gibi tatlı bir prenses bahşedene dek, bir çöl gibi kum dışında bomboş olacağını söylüyorum size sevgili bayan. Böylesi bir kızı omayanın da bir tanesini evlatlık edinmesi gerektiğini söylüyorum size sevgili dostum; çünkü zamanın manası ve sırrı genç kızların kalplerinde saklıdır.


Hayatımızda hiçbir şey, gördüğümüz rüyalarımızı düşünme ve tefekkür etmemizden daha önemli değildir.


Yalnızlığımın, diğerlerinin yalnızlığından daha büyük veya daha önemli oldupunu sanmıyorum. Herkes yalnız ve kendi başına. Her birimiz birer muammayız. Her birimiz binlerce örtü ile örtülmüşken, birisi yalnızlığından bahsederken diğerinin kendisine saklamasından başka, bir yalnız insanın bir diğerinden farkı nedir ki? Konuşmak biraz rahatlatırken, sessizlikte biraz erdem var.(sf 76)
İçinde nelerin gizlenmiş olduğunu göstermek üzere kalbini parçalayıp açmak bir insan için yapması çok zor bir şeydir. Ve bu, hanımefendi, yalnızlıktır, hüzündür.

Önümüzdeki sene Doğu'ya gitmeye niyetliydim, ancak biraz düşündükten sonra, yabancı insanlar arsında yabancı olmanın, kendi insanların arasında yabancı olmaktan daha kolay bir şey olduğunu anladım. Ben kestirme yollara başvuran bir insan değilim; delilikte ve kederde bile takip edilecek bir yol olmalıdır.

Mey, bana insanları çok sevdiğimi söylüyorlar ve hatta bazıları insanları çok sevdiğim için bana serzenişte bulunuyırlar. Evet, tüm insanları seviyorum, onları hiçbir ayrım ve tercih yapmaksızın seviyorum, onları tek bir bütün halinde seviyorum, çünkü hepsi Tanrı'nın ruhundan doğuyorlar; ama her gönlün ir Kıble'si vardır, her gönlün yalnızken döndüğü bir yön vardır. Her gönlün, rahatlamak ve teskin olmak için çekildiği bir inzivası vardır. Her gönül, hayatın verdiklerini ve huzuru bulmak veya hayatın acılarını ve ıstıraplarını unutmak için diğer bir gönülle birleşmek ister.

Benim bazen hüzünle dolu olmamın sebebigeçmişi hep hatırlamamdandır. Ama, eğer neşe ile hüzün arasında bir tercih yapmak durumunda olsaydım kalbimdeki hüzünleri dünyanın tüm neşesine değişmezdim.

İnsanın isteğinde, içimizdeki pusları güneşe döndüren güçlü bir hasret vardır.

Acıların şiddetli fırtınası bir insana vurduğunda, beden kendi diyarı, ruh da kendi diyarı ile hasretlenir. Felix Farris

                                                                                                                                          Halil Cibran


YORUM BIRAK

أحدث أقدم