Geçecek mi Kitabından Alt Çizili Satırlar

"Geçmişi unut!" "Dünü boş ver!" "Eskiyi kapat!" diyorlar mı sana da? Ama kökünü anlamadan büyüyemezsin ki sen. Çocukken nasıl kırıldıysan hep oradan kırılırsın hatırlamazsan. Seni ne incittyse hep ondan yara alırsın fark etmezsen. Nasıl acıdığını, neden sızladığını, nerden dağıldığını, kimden yarlandıpını hatırlamalı insan. Hatırlamazsa iyileşme de, büyüme de eksik kalır. Geçmiş senşn geçmişin. Hazır olduğun zamanlarda dönersin oraya. Yarım kalana bakarsın. Tamamlanmayanla hesaplaşıp, şefkatle iyileştirirsin geçmişin yara izlerini. Ne acele edersin bunun için, ne görmezden gelirsin. Tamamen orada kalamazsın, evet ama yok sayamazsın yaşadıklarını.


Seçmediği kötülükleri kendini korumak için oynuyır insan. Ezilen çocuklar, ezik kalmamak için zalim olmayı öğreniyorlar. Derinlere sakladığı utancını göstermemek için önüne geleni utandıranlar var. Yetersiz bulduğu iktidarını kapatmak için şiddeti kulananlar var. İçinin sessizliği duyulmasın diye sürekli kendini anlatanlar var. Çocukluğu ihmal edilenler diğerlerinin çocuk heveslerini kırıyor her fırsatta. İçinin kırık yansımasını reddedenler boy aynalarıyla çıkıyor meydanlara. Sevilmeyenlerin aşkla, değer verilmeyenlerin dostlukla, kendini yaşamayanların hayatla kavgası çok büyük.






"Dünyayı utanç kurtaracak" diyor Bergman.



Çünkü yaşam, bize karşı direnir. İnsan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya çalıştıkça kendini tanıyabilir.


Bu hayatta, bu yolda ve bu salonda olan her bir yanımı sahipleniyorum. Beni var edip yola koyan, beni yok edip tekrar doğuran sizlersiniz. Ben sizim siz bensiniz, ne olursa olsun bendensiniz. Olduğuma olamadığım, gücüme güçsüzlüğüme, bencilliğime paylaşımcılığıma, dürüstlüğüme yalancılığıma, korkaklığıma cesaretime, umuduma hayal kırıklığıma sahip çıkıyorum bugün. Reddederek savaştığım neyim varsa, kabul edip kendime ve halka açıyorum.




Senin iklimlerin her zaman benim mevsimlerime uymayabilir. Karakışım serttir, yazım kavurucu olabilir. Baharım beklenenden geç gelebilir, gözüm tahminimden fazla yaprak dökebilir. Sen istiyorsun diye yapay güneşler doğuramam. Suni karlar yağdırıp süs ağaçları tutturamam topraklarıma. Sen istiyorsun diye denersem doğam şaşar, dengem bozulur, oksijenim azalır. Sen de öyle ol, hep hava durumuma uy diye beklemeyeceğim ben de. Senin iklimlerin de sana göredir elbet. Ben de sana söz veriyorum. Kuraklığında sen istemedikçe yağmur dualarına çıkmam. Yağışlarını durdurayım diye gökyüzünle kavga etmem. Sert fırtınalara duvarlar dikmem. Rengini, kokusunu göstermeye hazır olmayan çiçeklerini açmaya zorlamam. Seni sen yapan iklimini bozmam. Canım isterse iklimine katılırım. İhtiyacın olursa kendi mevsimlerimi de ihmal etmeden yanında kalırım. Biz buluşalım seninle. Benzetmeden, hükmetmeden, zorlamadan, değiştirmeden, aynılaştırmadan... Olur mu?


Omzumda başın emanetti. Senileyken nehirdim ben.



Yaralı olmak zorunda değil her ölüm.


Giden gider 

Kalan kalır

Olan olur

Öğrendim


Zaman gelir

Yara iyileşir

İnsan değişir

Anladım


Umut var 

Unutmak yok

Başlangıç çok 

Yaşadım


Uf olunca

Of çekinde 

Ah alınca

Değiştim


Şikayet yetmez

Sitem çözmez

İnkar bitirmez

Gördüm


Kalabalık oyna

Yalnızlık sanat

Temas şifa

Fark ettim.


Başım yorgun

Sonum sonsuz

Yolum uzun

Sezdim


Sende ben

Bende sen

Bizde siz var

Hissettim


SON

YORUM BIRAK

أحدث أقدم