Padişahların Kabeye Gitmesi Farz mı?
Hayır. Dönemin en çok saygı gören şeyhi Üsküdari Aziz Mahmut Hüdai de padişahın Kabe'ye gitme kararını tabir ederek, bir hükm-i İlahi"olarak yorumlamıştı. Şeyhülislamın I. Ahmet için fetvası da geldi: "Padişahların Kabe'ye gitmesi farz değildir, adalet üzere ahalinin ahvalini görmek evladır.".
Şehzade Mustafa Olayı
Şehzade Mustafa, o sırada yıllardan beri sarayın şimşirlik denen bölümündeki "kafes"te yani özel dairesinde hapisti. Mustafa'nın cariyeleriden biri, "Sultan Mustafa buradadır" diye "hazin bir avaz" ile mahbus olduğu yeri bildirdi. (Kullar (askerler) Mustafa'yı kurtardılar.) Sultan Osman bunu işitince, "can başına sıçradı". Sultan Osman'ı yeniçeri ocağında "Orta Cami'ye getirdiler. Kullar bir uğurdan dediler ki: "Seni istemeziz, öldürdüklerine de rızamız yoktur".
Şehzade Mehmed Han'ın Boğulma Olayı
Padişahın ulema zümresinin rencide olmalarına gelince: Hoca Ömer Efendi b,r vaiz adem iken şeyhülislamın üzerine geçirilüp ulemanın bilcümle umuru Hoca Ömer'e sipariş olunmuş idi. Bir sebep de Hekimbaşı Musa Efendi'yi Anadolu kadıaskeri eylediklerinde ulemanın kalpleri kırılmış idi. Bunları bırakalım, takdir-i kelam; vakta ki Sultan Osman Hotin Seferi'ne azimet eyledikte kendüsünden üç ay küçük kardeşi Şehzade Mehmed Hanı boğmakdan muradı, seferde iken belki kardeşinin dimağında saltanat sevdarsı vardır diye günahsız mazlumu boğarken anın sözü bu oldu ki 'ben ömrümce nice muradıma gitdimse, Hak Te'ala hazretinden istidam budur ki, sen de tahttan ve ömürden namurad ve mahrum olasın' demiş idi.
Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler Kronik Yayınları, Halil İnalcık
إرسال تعليق